Baraj doluluk oranları, geçen yıla göre ortalama %20 azalmış durumda. İstanbul, Ankara ve İzmir gibi büyük şehirlerde barajlar alarm veriyor. Tarım arazilerinde ürün kayıpları artarken, birçok çiftçi tarlasını ekmekten vazgeçti. Uzmanlar, 2026 yılı için ciddi gıda arzı sorunları yaşanabileceği uyarısında bulunuyor.
Kuraklığın Temel Nedenleri Neler?
İklim Değişikliği: Küresel ısınmaya bağlı olarak mevsim dengeleri bozuldu, yağış rejimleri değişti.
Yanlış Su Kullanımı: Tarımda vahşi sulama yöntemleri (salma sulama), su kaynaklarını hızla tüketiyor.
Plansız Kentleşme: Yer altı sularına yapılan yoğun müdahale, doğal dengeyi bozuyor.
Orman Tahribatı ve Betonlaşma: Su tutma kapasitesi düşüyor, toprak kuruyor.
İsraf Kültürü: Evsel su tüketiminde yüksek oranlı israf (örneğin; duşta 10 dakikada 150 litre su harcanıyor).
⚠️ Uzmanlar Uyarıyor: Zaman Daralıyor
İstanbul Teknik Üniversitesi'nden Prof. Dr. Mikdat Kadıoğlu, yaptığı açıklamada şunları söyledi:
"Eğer radikal önlemler alınmazsa, Türkiye 10 yıl içinde su fakiri ülke konumuna gerileyebilir. Şu an kişi başına düşen su miktarı 1300 metreküp civarında, 1000 metreküpün altı su fakirliğidir."
Tarım uzmanı Doç. Dr. Gaye Çiftçi ise uyarıyor:
"Kuraklık sadece meteorolojik değil, aynı zamanda sosyo-ekonomik bir krizdir. Gıda arzı, ihracat, köyden kente göç gibi birçok alanda zincirleme etkiler doğurur."
Peki Ne Yapılmalı? Alınması Gereken Önlemler
Kısa Vadeli Önlemler:
Tarımda Damlama ve Yağmurlama Sulama Teşviki
Şehirlerde Su Tasarruf Kampanyaları
Gereksiz Sulama ve Oto Yıkama Faaliyetlerine Sınırlama
Baraj, gölet ve su depolama yatırımlarına hız verme
Yer altı su kaynaklarının acil korunması
Orta Vadeli Stratejiler:
Kuraklığa dayanıklı tohum geliştirme ve destekleme
Yağmur suyu toplama sistemlerinin zorunlu hale getirilmesi
Tarım ürünlerinin su ihtiyacına göre yeniden planlanması
Ormanlaştırma ve yeşil alan artırımı
Yeni su yasası ile bölgesel su yönetim sistemleri
Uzun Vadeli Politikalar:
Ulusal Su Eylem Planı’nın güncellenmesi
İklim değişikliği müfredatının eğitim sistemine entegre edilmesi
Suyu verimli kullanan teknolojilere yatırım (akıllı sayaçlar, gri su sistemleri)
Su hakkının anayasada güvence altına alınması
Vatandaşa Düşen Sorumluluklar
Kuraklıkla mücadelede yalnızca devletin değil, bireylerin de katkısı çok büyük. İşte birkaç öneri:
Musluğu açık bırakmamak, kısa duş almak
Çamaşır ve bulaşık makinelerini tam dolmadan çalıştırmamak
Balkon ve araç temizliğinde hortum kullanmamak
Yağmur suyu depolama sistemlerini evlerde kullanmak
Bitkileri sabah erken veya akşam sulamak
Sonuç: kuraklık Kader Değil, Yönetim Meselesi
Kuraklık, ihmalin değil çözümün konuşulması gereken bir konudur. Türkiye’nin doğal kaynaklarını, tarımını ve toplumsal refahını tehdit eden bu süreci ancak bilimsel, katılımcı ve sürdürülebilir politikalarla yönetebiliriz. Unutmayalım ki her damla, geleceğimizdir.









