Ankara Cumhuriyet Başsavcılığı, Zafer Partisi Genel Başkanı Ümit Özdağ hakkında, Milli İstihbarat Teşkilatı (MİT) mensuplarının kimlik bilgilerini ifşa ettiği gerekçesiyle iddianame düzenledi. İddianamede Özdağ için 3 yıldan 7 yıla kadar hapis cezası istendi.Olayın Geçmişi: Ankara Cumhuriyet Başsavcılığının hazırladığı iddianameye göre, 26 Şubat 2020 tarihinde Türkiye Büyük Millet Meclisi'nde düzenlediği basın açıklamasında, Ümit Özdağ’ın MİT mensuplarının kimlik bilgilerini açıkladığı gerekçesiyle resen soruşturma başlatıldı. O dönemde milletvekili olan Özdağ için, Anayasa'nın 83. maddesi gereğince dokunulmazlığının kaldırılması talebiyle 9 Mart 2020'de fezleke düzenlendi. Özdağ’ın 14 Mayıs 2023 genel seçimlerinde yeniden milletvekili seçilememesi üzerine iddianame hazırlandı.Suçlamalar ve Kanıtlar: İddianamede, Özdağ’ın Meclis'te yaptığı basın açıklamasında, MİT mensuplarının kimlik bilgileri, makam, görev ve faaliyetlerini ifşa ettiği belirtildi. Özdağ’ın, mevcut konumu itibarıyla bu bilgilerin açıklanmasının suç teşkil ettiğini bilebilecek durumda olduğu vurgulandı. Ayrıca, Özdağ’ın basın açıklamasında Libya'da şehit düşen MİT mensuplarının kimlik bilgilerini ve görev yaptıkları yeri açıkladığına dikkat çekildi.Hapis Talebi: İddianamede, Ümit Özdağ’ın 2937 sayılı Devlet İstihbarat Hizmetleri ve Milli İstihbarat Teşkilatı Kanunu'nun 27/2 ve 5237 sayılı Türk Ceza Kanunu'nun 53/1-2 maddeleri gereğince 3 yıldan 7 yıla kadar hapis cezası ile cezalandırılması talep edildi.Yasama Sorumsuzluğu: İddianamede ayrıca, milletvekillerinin yasama sorumsuzluğunun Meclis çalışmalarıyla sınırlı olduğu, Meclis Genel Kurulu, siyasi parti grup toplantıları ve komisyonlarda kullanılan oylar ile söz ve düşünce açıklamalarının koruma altında olduğu belirtildi. Ancak, milletvekillerinin Meclis çatısı altında yaptığı basın açıklamalarının yasama sorumsuzluğu kapsamında koruma altında olmadığı ifade edildi.Ümit Özdağ’ın, MİT mensuplarının kimlik bilgilerini ifşa ettiği gerekçesiyle hakkında hazırlanan iddianame, 3 yıldan 7 yıla kadar hapis cezası istemiyle yargılanmasına yol açabilir. Bu dava, yasama sorumsuzluğu ve ifade özgürlüğü konularında önemli bir hukuki süreci de beraberinde getirecek.
